Kariyere Hız Katmak

Kariyerine Hız Katmak İsteyen Yeni Mezunlardan mısınız? Size Yardımcı Olabiliriz.

Photo by MD Duran on Unsplash

Üniversiteden mezun oldunuz ve 2 ay ne çabuk geçti. Herhalde dinlenmişsinizdir; Şimdi artık iş arama yarışı sizi bekliyor.

Peki, rakiplerinizin önüne geçmek için sadece diploma yeterli mi? Kendinizi biraz daha fazla geliştirmek adına Proje Yönetimi konusuna eğilmeye ne dersiniz?

Şu araştırmaya bir göz atmanızı öneririm.

The global economy needs 25 million new project professionals by 2030. To close the talent gap, 2.3 million people will need to enter PMOE every year just to keep up with demand — this includes project managers and all change makers.

Kaynak Link

İstanbul Kurumsal Gelişim olarak size nasıl yardımıcı olabiliriz?

Proje Yönetimi eğitim ve danışmanlığı konusunda Türkiye’nin en köklü kuruluşuyuz. Faaliyetlerimize 2000 yılında başladık ve www.projeyonetimi.com web sitemiz üzerinden yaptığımız hizmetlerimizi duyurmaktayız.

Proje yönetimi eğitim ve danışmanlığı üzerine Türkiye’deki en deneyimli kadroya sahibiz.

Dünyaca kabul edilmiş ve merkezi Amerika’da bulunan Project Management Institute (PMI®) bilgi birikimini temel alarak, Proje Yönetimi, Çevik Proje Yönetimi, Microsoft Project Kullanarak Proje Planlama ve Takibi, PMP Sertifikası Sınavına Hazırlık vb. konularda eğitim hizmetleri sunmaktayız. Detay bilgileri web sitemizden alabilirsiniz.

Diğer yandan, PMI®’ın Türkiye’de Yetkili Eğitim Ortağı (Authorized Training Partner) olarak kabul ettiği ilk şirket İstanbul Kurumsal Gelişim’dir.

Kariyeriniz Dünyada Geçerli Olsun

Proje yönetimi üzerine uzmanlaştıkça, kariyerinize dünyanın farklı ülkelerinde devam etme şansını da kolayca bulabilirsiniz.

Yukarıdaki linkte gördüğünüz üzere proje bazlı çalışma dünya genelinde hızla yayılan bir çalışma modeli. Artık, iş üretenler daha fazla müşteri odaklı olmak zorunda, bu da proje yönetiminin önemini her geçen gün artırıyor.

Kariyerinizi proje yönetimi alanında geliştirmek için zaman kaybetmeyin.

Eğitimlerimiz hakkında detaylı bilgi için web sitemizi ziyaret ediniz.

Kariyer yolculuğunda genç arkadaşlarıma başarılar diliyorum.

Projelerde Eğitim Planı Oluşturmak

Projelerde eğitim planı geliştirmenin ilk adımı, paydaşların ihtiyaç duyacağı gerekli becerileri belirlemektir.

Eğitimler, bilgi birikimi aktarmak, kabiliyet gelişimi sağlamak veya geçmiş deneyimleri aktarmak şeklinde olabilir.

Farklı paydaşların farklı eğitim ihtiyaçları olabilir. Bazıları, eğitimde öğrendiklerini hemen kullanırken, bazılar işi denetlemek için eğitimden yararlanıyor olabilir.

Proje ekip üyelerine verilecek eğitimler, projenin hedefleri şekillendikçe, netleşmeye başlar. Özellikle, müşterinin sektörüne yönelik kavramlar, iş yapış şekilleri, yasal kısıtlar, sektör dinamikleri gibi faktörler eğitimlerin içeriğini oluşturur. Özetle, proje ihtiyaçlarının anlaşılması, hangi konularda eğitim gerektiğinin belirlenmesi için ön koşuldur.

Eğitim, ekip üyelerinin yeni veya geliştirilmiş beceri, bilgi kazandığı bir etkinliktir. Konular, yönetim yaklaşımları, teknik veya farkındalığı artırıcı içerikler olabilir.

Eğitim birçok şekilde verilebilir. Kapsamlı bir liste olmasa da, bazı eğitim sunum modelleri şunlardır:

• Eğitmen liderliğindeki sınıf eğitimi

• Sanal sınıf eğitimi

• Kendi hızınızda e-öğrenme

• Belge incelemeleri

• Etkileşimli simülasyonlar

• İşbaşı eğitimi

Paydaşların eğitim ihtiyaçları ve öğrenme biçimleri farklı olacaktır ayrıca bütçe kısıtı da farklı öğrenme araçlarını gündeme getirecektir.

Son kullanıcı eğitimleri, yeni sisteme geçişe yakın zamanda yapılması gerektiğinden, zaman planlamada dikkatli olmak gerekir.

Eğitim Boşluk Analizi: Projenizin paydaş analizine dayanarak, mevcut becerileri ve gerekli becerileri nelerdir?

Müşterinin iş akışlarında ve rollerinde yapacağı değişiklikleri değerlendirerek eğitim eksikliklerini belirlemelisiniz.

Ekip üyeleri de, projeyi hızlandırmak veya proje ortamını daha detaylı anlamak için eğitim alabilir.

Bütün bu değerlendirmeler sonunda, eğitim planı hazırlanır; Bu planda hangi paydaşın, hangi konuda eğitim alması gerektiği, eğitimlerin ne zaman yapılacağı, eğitimin güncel tutulması için tekrar sıklığı gibi faktörler tanımlanır.

Eğitim Seçenekleri

Eğitmen liderliğinde eğitim: Sınıf veya sanal eğitim ortamında canlı eğitmen liderliğinde eğitim verme şeklidir.

Kendi hızınızda e-öğrenme: Öğrencilere çevrimiçi olarak sunulan ve genellikle zengin medya videosu, benzetilmiş laboratuvar egzersizleri içeren bir tarayıcı kullanılarak tüketilen e-öğrenme içeriğidir. Bu yaklaşımın en büyük faydası pek çok öğrenciye ulaşma imkanı olmasıdır.

Belge incelemeleri: Basit bilgi aktarımı için, ilgili belgeleri paylaşmak yeterli olabilir.

Proje personeli ve müşteri paydaşları için yapılacak eğitimlerin maliyetleri proje bütçesini hesaplarken mutlaka düşünülmelidir.

Bu maliyetler şunları içerebilir:

• İçerik oluşturma ve düzenleme maliyetleri

• İçerik barındırma ve dağıtım maliyetleri

• Eğitmen maliyeti

* Eğitim malzemesi çoğaltma ve dağıtma

• Eğitim salonu maliyetleri

  • Lojistik maliyetleri (konaklama, yiyecekler)

Proje yöneticisi zaman çizelgesi içinde , eğitim tarihi ve yerini duyurması gerekir.

Eğitimin paydaşlara yayınlanması, kayıt, kayıt onayı, hatırlatma mesajı gönderme ve paydaş katılımını doğrulamak için bir mekanizma kurmak gerekebilir.

Son kullanıcı eğitimlerinde, içeriğin hazırlanması ve eğitim verilmesi aktiviteleri, projenin kritik yolundaysa, projenin teslimini geciktirebileceği için zaman planına büyük özen gösterilmelidir.

Kendi Kendine Organize Olan Ekipler

Bir projede kullanılan metot ne olursa olsun (çevik veya öngörücü) projedeki faaliyetleri detaylı olarak tanımlamaktan ve o işlerin tamamlamaktan, ekip üyeleri sorumludur.

Çevik yaklaşımda, ekibin aktiviteleri tanımlaması ve işleri üstleniyor olması, ekibin kendi kendine organize olması olarak tanıtılır ve öngörücü yaklaşıma göre üstünlük olarak gösterilir.

Halbuki, öngörücü yaklaşımlarda da proje yöneticisinin tek başına aktiviteleri belirlemesi mümkün değildir. Proje yöneticisi, iş kırılım yapısını çıkardıktan (kapsamı belirledikten) sonra detay aktiviteler için ya takım liderlerinin, ya da ekip üyelerinin bilgi birikimine başvurmalıdır.

“Bir işin detayını en iyi bilen, o işi yapandır.”

Takım liderleri (veya ekip üyeleri), iş paketlerinin hedeflediği teslimata ulaşmak için aktiviteleri tanımlamalı, işlerin yapılış sıralarını oluşturmalı, kaynak ve süre tahmin etmeli ve bu detayları diğer iş paketlerinin arasına entegre etmelidir.

Pratiğe baktığımızda, pek çok şirkette, planlama eylemi, sadece proje yöneticisinin göreviymiş gibi algılanır ve bu yanlış algı, öngörücü yaklaşımın dezavantajı olarak gösterilir.

Hangi metot seçilirse seçilsin, planlamayı proje yöneticisininin tek başına yapması mümkün değildir.

Öngörücü veya çevik metot farketmeksizin, aktiviteleri detaylandırmaktan ekip üyeleri sorumludur.

Ayrıca, ekip üyeleri, işlerin ilerleme durumunu da düzenli olarak (yazılı veya sözlü) proje yöneticisine aktarılmalıdır ki, projenin mevcut durumu ve gelecek tahmini yapılabilsin.

Proje Yönetiminde SWOT Analizi

SWOT Analizi, ürününüzü, ekibinizi, tedarikçilerinizi ve hatta kendinizi detaylı olarak anlamak için çok etkili bir araçtır.

Biz, bu değerlendirmeyi bir proje ekibi için ele alalım.

Güçlü Yönler (Strengths):

Projenizin içindeki, projeyi başarıya ulaştırmada yardımcı faktörler, sizin güçlü yönlerinizdir.

  • Birbirini çok uzun zamandır tanıyan bir ekibinizin olması,
  • Geçmiş projelerde bir arada çalışmış ekip üyelerinin olması,
  • Belirli bir konuda ortak eğitime katılmış ekip üyelerinin olması,
  • Projede üst yönetimin projenizi destekliyor olması,

gibi faktörleri Güçlü Yönler olarak düşünüp, yazabilirsiniz.

Proje boyunca güçlü yönlerinizin bozulmamasına dikkat etmeniz gerekiyor. Birbirini uzun zamandır bilen ekip üyeleri dağılırsa, bu durum, projeniz için Zayıf Yönünüz olarak karşınıza çıkacaktır.

Zayıf Yönler (Weakness):

Projenizin içindeki ve projenizin başarıya ulaşmasını zorlaştıran faktörler zayıf yönlerinizdir.

  • Birbiriyle ilk defa bir araya gelen ekip üyeleri,
  • Ekibin yeni bir metot veya araç kullanma ihtiyacı,
  • Proje yöneticisinin, proje yönetimi eğitimi almamış olması,

gibi faktörleri Zayıf Yönler olarak düşünüp, yazabilirsiniz.

Bu faktörleri, iyileştirmek için gerekli aktiviteleri belirleyip, proje planınızın içine dahil etmeniz gerekir. Zayıf yönleri, iyileştirmek için zaman ve para harcamalısınız.

Proje hedeflerinizi ortaya koyarken, bu faktörleri dikkate alarak, daha gerçekçi proje hedefi belirleyebilirsiniz. Bu faktörleri görmezden gelirseniz, proje hedefine ulaşma ihtimaliniz azalacak ve projeniz başarısız olarak görülecektir.

Fırsatlar (Opportunities):

Projenizin dışındaki ve projenizi başarıya ulaştırma ihtimalini artıran faktörler, sizin için Fırsat niteliğindedir.

  • Çıkacak bir kanunla, projenizin devlet desteği kapsamına girmesi,
  • Projede bazı ara ürünlerin, farklı pazarlara sunulabilir olması,
  • Bir akademik araştırmanın, projenizin süresini ve maliyetini azaltacak olması,
  • İşinde uzman bir tedarikçinin, proje risklerini üstlenebilmesi,

gibi tanımları fırsat olarak görüp, yazabilirsiniz.

Fırsatların, faydaya dönüşebilmesi için bir takım adımlar atmak gerekmektedir. Bu adımlar, temelde dört başlıkta değerlendirilir;

  • Yararlanma: Fırsatın oluşması durumunu garanti altına almayı hedefler.
  • Geliştirme: Fırsatın olma ihtimalini ve/veya yaratacağı etkiyi artırmayı hedefler.
  • Paylaşma: Bir başka firmayla fırsatı paylaşmayı hedefler.
  • Kabul etme: Fırsatın oluşmasını ummak ve herhangi bir aksiyon almama halidir.

Tehditler (Threats)

Projenizin dışındaki ve projenizi başarıya ulaştırma ihtimalini azaltan faktörler, sizin için tehdit niteliğindedir.

  • Çıkacak bir çevre koruma kanunu ile projenizin süresinin ve maliyetinin artması,
  • Bir rakip firmanın sizden önce ürünü piyasaya çıkarması,
  • Ekonomik sebeplerden proje maliyetlerinizin artması,

gibi maddeleri tehdit olarak görüp, yazabilirsiniz.

Tehditlerin, proje veya şirkete zarar vermemesi için yapılacaklar dört başlıkta değerlendirilir;

  • Kaçınma: Kapsamı daraltmak suretiyle riskli aktiviteleri ortadan kaldırmak.
  • Azaltma: Tehdidin olma ihtimalini ve/veya yaratacağı etkiyi azaltmayı hedefler.
  • Devretme: Riskli aktiviteyi bir başka firmaya aktarmaktır.
  • Kabul etme: Tehdidin etki gücü veya olasılığı az ise, herhangi bir eyleme geçmeme hali ile kabul etme stratejisi uygulanmış olur.

Proje Paydaşları

Bir projenin paydaşları, adından da anlaşılacağı gibi, projede ve çıktılarında pay sahibidir. Proje Yöneticisinin paydaşları tanımlayabilmesi, paydaş katılımını planlayabilmesi, paydaşları yönetebilmesi ve paydaş katılımını izleyebilmesi gerekir.

Paydaş, bir proje, program veya portföyün bir kararından, faaliyetinden veya sonucundan etkilenebilecek, bunları etkileyebilecek veya etkilendiğini algılayabilecek bir kişi, grup veya kuruluştur. Paydaşlar proje çalışmasına aktif olarak dahil olabilir veya olmayabilir ve bir kararı, bir faaliyeti veya bir projenin sonucunu etkileyebilir veya bunlardan etkilenebilir.

Paydaşlar bir projede çeşitli roller ve sorumluluklar üstlenirler. Proje boyunca paydaşların etkisini ve katılımını yönetmek, bir projenin sonuçları ve başarısı üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.

Paydaşların çatışan çıkarları, ihtiyaçları, öncelikleri ve görüşleri olabilir. Projenin sonuçları için birbiriyle çelişen vizyonları olabilir, bu nedenle bunları dikkatli bir şekilde yönetmek proje yöneticisinin rolünün önemli bir parçasıdır.

Proje yöneticileri, bir projenin iç ve dış paydaşlarını mümkün olduğunca erken belirlemeli, ihtiyaçlarının neler olduğunu öğrenmeli ve proje parametrelerinin ve başarı kriterlerinin belirlenmesine katılımlarını sağlamalıdır. Projenin başında bir fikir birliğine varmak zor olsa da, yalnızca bir kişinin ihtiyaçlarının karşılanmadığını veya yanlış anlaşıldığını sonradan öğrendiğinizde proje başarısızlığa sürüklenebilir veya değişiklik isteklerinden dolayı maliyetlerin kontrolsüz artmasına sebep olabilir.