Beklenen Parasal Değer

Varsayın ki, size sunulan iki adet yatırım seçeneği var. İki seçenek için de aynı bedeli harcayacaksınız. Örneğin, A ve B seçenekleri için 100.000 TL para yatırmanız gerekiyor.

A yatırımını tercih ederseniz, bir sene sonunda 60.000 TL kar edeceksiniz fakat gerçekleşme olasılığı % 40 olarak tahmin ediliyor.

B yatırımını tercih ederseniz, bir sene sonunda 40.000 TL kar edeceksiniz ve bu yatırımında gerçekleşme olasılığı %60 olduğu tahmin ediliyor.

Hangi seçeneği tercih edersiniz?

İçinde olasılıkların olduğu seçenekleri tercih ederken kullandığımız araca Beklenen Parasal Değer adı verilir. Yukarıdaki örnekte yapılması gereken basit bir matematiksel işlemdir.

A Seçeneği için: 60.000 TL * %40 = 24.000 TL

B Seçeneği için: 40.000 TL * %60 = 24.000 TL

Sonuç olarak bulunan 24.000 TL, Beklenen Parasal Değer olarak adlandırılmaktadır. Bu iki yatırım seçenekleri arasında fark olmadığını bize göstermektedir.

Özetle; Etki Gücü * Olasılık bizim o yatırımdan beklememiz gereken kazanç miktarını göstermektedir.

Bu basit hesaplama tekniği, ilginç bir şekilde, günlük hayatımızın bir hayli içinde yer alır.

Basit bir örnekle başlayalım:

2022 yılında hastaneye yolunuz kaç kere düşer? Diyelim ki bir kere grip olursunuz. Böylece, bir kez muayene ücreti ödeyeceksiniz. Muayene için hastane ne kadarlık bir ücret talep eder sizden? Örnek amacıyla yazıyorum: 1.000 TL diye varsayalım.

Devam edelim…

Şu anda kaç yaşındasınız? 35 yaşında olduğunuzu varsayalım. Peki, bu ülkede 35 yaşında insanlar, bir sene içinde yüzde kaç ihtimalle grip muayenesi olmak amacıyla hastaneye gider? Geçmiş yılların istatistiksel verilerine bakıyoruz ve %5 olarak görüyoruz, diyelim.

Demek ki bu sene sağlığınız için beklenen parasal değer 1.000 TL * %5 = 50 TL olacaktır. Yalnız, 50 TL’i sağlığınız için kenara ayırmanızın hiç bir anlamı yoktur çünkü gerçekten hasta olursanız harcayacağınız para 1000 TL olacaktır.

Bu yüzden, sigorta firmaları, insanların risk seviyelerini, oluşacak maliyetleri bir bütün olarak gördüklerinden (ellerinde bu veriler vardır) sigorta primlerini benzer bir mantıkla hesaplayıp size ödemeniz gereken prim olarak sunuyorlar.

(Tabi ki, hesap bu kadar kolay değil ama genel mantık budur)

Hasta olma ihtimalinizi artıran faktörler neler olabilir? Yaş en önemli etkendir, aileden gelen genetik özellikler, sigara, alkol bağımlılığı, spor yapmama, pandemi gibi çevresel etkiler, hava şartları gibi mevsimsel etkiler örnek verilebilir. Diğer yandan, bu olumsuzlukları özel sigorta firmasına beyan ettiğinizde priminiz artacaktır, buna karşılık beyan etmez ve ileride örneğin sigaradan dolayı bir sağlık sorunu yaşarsanız, o sigorta firması sigaradan kaynaklı sağlık masraflarınızı karşılamayacaktır.

Benzer bir durum, araçların kasko değerleri için de geçerlidir. Sigorta firmaları, sizin bir şoför olarak, yüzde kaç ihtimalle kaza yapacağınızı tahmin eder ve kazada ortalama ne kadarlık masraf çıkacağı da geçmiş verilerden belirlenir, böylece karlarını da ekledikten sonra ödemeniz gereken kasko bedelini bulurlar.

Özetle, hasta olma veya kaza yapma ihtimali artıkça ödenmesi gereken primler artar. Peki, tersi geçerli olabilir mi?

Keşke, insanlar sigaradan ve alkolden dolayı daha az zarar görse, daha fazla spor yapsa, beslenmelerine daha fazla dikkat etse, böylece hastalanma ihtimalleri azalsa, benzer şekilde, araç kullananlar trafikte daha dikkatli hareket etseler, kurallara uysalar ve kaza yapma sayısı bir sene içinde daha da azalsa; Bunlara bağlı olarak, olasılık değerleri azalacağı için, Bekelen Parasal Değer de düşecektir ve ödenecek prim veya kasko bedelini de aşağıya doğru çekecektir.

Risklerin İzlenmesi ve Kontrolü – PMBOK

images-4Proje boyunca risk önleme yöntemlerinin uygulanması, tanımlanmış risklerin izlenmesi, yeni risklerin saptanması işlemlerini içerir.

Risk önleme yöntemleri, proje boyunca yürütülür.

  • Proje varsayımlarının hala geçerli olması,
  • Risk yönetimi politikalarının ve prosedürlerinin izlenmesi,
  • Maliyet ve zaman çizelgesi için beklenmedik durum yedeklerinin risklere göre değerlendirilmesi

gibi işlemler bu süreç içinde yürütülür.

Risklerin izlenmesi ve Kontrol Edilmesi süreci;

  • alternatif stratejilerin seçilmesini,
  • bir beklenmedik durum ya da geri çekilme planının yürütülmesini,
  • düzeltici eylemde bulunulmasını ve proje yönetimi planının değiştirilmesini

de içerir.

Riskin sorumlusu, proje yöneticisine, önleme yöntemlerinin etkinliği, önceden tahmin edilememiş etkiler hakkında periyodik olarak rapor verir.

Risklerin İzlenmesi ve Kontrol Edilmesi, gelecekteki projelerde kullanılmak üzere projenin alınan dersler veritabanları ve risk yönetimi şablonları gibi organizasyonel süreç varlıklarının güncellenmesini de içerir.

———————————–

Trafik Sorusu – Bundan sonra yazılarımın altına bir trafik sorusu ekleyeceğim.

Cevabı için QR kodu çözücüsüne ihtiyacınız olacaktır.

trafik 1

trafik1cevap

 

 

Kasabayı Boşaltma Planı

images-1Hani Amerikan felaket filmleri vardır: Yanardağ patlayacaktır, deprem yaklaşmaktadır, büyük bir kasırga vardır veya katil karıncalar, köpekbalığı vs. bir kasabanın başına musallat olacaktır.

Tam da o sırada belediye veya valilik seçimleri vardır. Etrafta beyaz mavi balonlar süslenmiştir.

Ve tabiki araştırmacı, bütün karşı koymalara rağmen doğru bildiğini söylemekten çekinmeyen bir esas oğlan ve o kadar insan içinde kendisine inanan güzel bir esas kız.

Yavaş yavaş olaylar gelişir; Vali/Belediye Başkanı adayı esas oğlana inanmaz, halkı galyana getirmemek gerekir falan derken… Bir tip belirir… Şişman, çirkin, ölmekten korkan ve çabuk panik olan bir tip ve zaten ilk ölen de o olur. Bu tip, filmin bir sahnesinde şerifin odasına girer ve herkesin arasından geçip, odadaki dolaplara yönelir ve der ki: “KASABAYI BOŞALTMA PLANLARINI İNCELEYELİM”

Her ne kadar bugüne kadar filmlerde bu planın nasıl bir içeriğe sahip olduğunu görmesek de, bu ifade, şerifin odasında böyle bir risk önleme planı olduğunu bütün dünyaya anlatmaktadır.

İşte sorum şu; Risklerinizi tanımlayıp, önleme faaliyetlerini belirliyor musunuz?

Bir arkadaşımın çalıştığı işyerinde mesai saatleri içinde rassal zamanlarda alarm çalıyordu. Bu alarmın çalmasını herkes çok kanıksamıştı ve kimse duymuyordu bile. Çalan sirenin, sistemin test edilmesinden dolayı çaldığı fikri herkese yerleşmişti. Hatta sireni dikkate alarak, panik olan misafirler alay konusu oluyordu. Tahmin edeceğiniz gibi bir gün gerçekten bir felaket oldu ve fabrikanın belirli bir bölümünde yangın başladı… Sirenler devreye girdi ama bu sefer deneme amaçlı değildi. Olay anlaşıldığında tam bir panik yaşandı. Aslında yangın küçük bir bölümdeydi fakat insanların yaşadıkları panik yüzünden kaçma ve dışarı çıkma telaşıyla birbirlerine zarar verenler oldu. Halbuki, böyle bir felaket anında ortamı boşaltmanın nasıl yapılacağı bir kaç kez tatbik edilmiş olsa karmaşa nispeten daha az yaşanacaktı.

KASABAYI BOŞALTMA PLANINI HAZIRLAYIN ve sakın o şişman, çirkin, ilk panik olan kişi olmayın.

Kriz Projeleri

Her akşam haberlerde ABD ve Avrupa’daki kriz hakında yorumlar  duyuyoruz. İlk başlarda dünya tersine dönüyor diye düşünmüştüm. Çocukluğumdan beri hasta adam olan hep bizdik, onlarsa hep sağlıklı, gürbüz kişilerdi.

Peki, etrafımızda bu kadar hasta varken bu hastalıklar  bize bulaşmaz mi? Ne yazık ki biz de şifayı kapacağız.

İşte risk yönetimi için bir fırsat. Riski hepimiz görüyoruz. Ekonomik krizin çıkma durumu.

Bu riski göz göre göre önleme ve düzeltme yöntemlerini düşünmezsek, işte o zaman kaybımız büyük olur.

Ekonomik krizi önleme imkanımız yok fakat kriz öncesinde neler yapmalıyız, kriz süresince neler yapabiliriz ve bu krizden nasıl daha güçlü çıkabiliriz diye düşünmek için zamanımız var.

* Krizi yönetmede size destek olacak çekirdek bir ekip belirleyin. Bu süreç bir proje olarak ele alınmalıdır ve bu yüzden bir takım çalışması gerektirir.

* Şirketinizin eksik gördüğünüz, geliştirilmesi gerektiğini düşündüğünüz yanlarını listeleyin. Normal zamanda kurum içinde yapılan operasyonel hataların neler olduğunu, bu hataların temel sebeplerini dikkatle inceleyin.

* Bu eksiklikleri listeleyip, önem sırasına dizin.

* En üstteki problemden başlayarak, bunların çözümü için yeni projeler açın ve düzenli olarak takip edin.

Ekonomik krizler şirketlerde muhakkak ki küçülme anlamına gelir fakat kriz sonrasına daha güçlü çıkmak için de bir fırsattır. Kriz süresince;

* İş süreçleri yeniden gözden geçirilir ve düzenlenir.
* Personelin becerilerini geliştirmek için en uygun zaman aralığı bu dönemdir.
* Kurum içinde yeni sistemlerin kurulması, test edilmesi için gerekli süre mevcuttur.
* İşlerin yoğunluğundan verimsizliği görülen fakat düzeltmeye fırsat bulunamayan süreçlerin temizlenmesi için en rahat dönem, bu dönemdir.
* Kriz sonrası için yeni ürün, yeni pazar araştırmaları bu dönemde yürütülebilir.

Projelerin hayati olmayanları rafa kalkarken, kriz sonrasına daha güçlü girmemizi sağlayacak projeler gündeme gelir.

Ekonomik kriz, herkes için zorluk demek ama kapitalizmin de bir gerekliliği. Madem seçtiğimiz model budur, o zaman sevdiğimiz gülün dikenine de katlanacağız. Önemli olan krize ne kadar hazırlıklıyız. Krizi fırsata çevirip, rakiplerimize göre krizden daha avantajlı çıkabilir miyiz?

Müşteri Projenin Başarısından Sorumlu mudur?

Müşteri, projedeki bütün sorumlulukları tamamen proje ekibine devrederek ve yeterince proje yönetimi süreçlerine dahil olmayarak, projenin başarısını riske atabilir.

İşte bu yazımda, müşteri durumunda olan paydaşların da proje yönetimi sürecindeki görevlerini ve tutumlarını ele almak istedim.

Projenin en başı (başlangıç süreci); Müşteri, proje yöneticisinden bir şey ister fakat ne istediğini aslında kendisi de tam bilmez, veya anlatamaz. İşte bu süreç en sancılı olan ve projelerde de belirsizliklerin sayısının en fazla olduğu döneme karşılık gelir. Bu süreçte proje yöneticisinin ihtiyaçları ortaya çıkarabilmesi için hem çok soru sorması, hem de geçmişteki (kurumsal/bireysel) deneyimlerden yararlanması gerekir. İhtiyaçların netleşmesi, detaylı planın güvenilir olmasını sağlayacaktır.

Müşteri açısından baktığımızda da;

  • Gereksinimler hakkında detay bilgi vermeme. Eğer, müşteri gereksinimlerini başlangıçta plana tam yansıt(a)madıysa, en tehlikeli sonuca hazır olun: KAPSAM KAYMASI
  • Gözden geçirme çalışmalarına müşteriden son sözü söyleyeceklerin olabildiğince proje yürütme sürecinde katılımlarını sağlamak. Yetkisi yeteri düzeyde olmayan müşteri temsilcileri proje ekibiyle uzun süre çalışırlar, belirli noktaya projeyi getirirler. Tam o sırada yukarıdan daha yetkili birisi o saate kadar konuşulanların tam zıttı bir istekte bulunur.  Herşeyi sil baştan düşünmek gerekir.
  • Genellikle işi en iyi bilen işi yapan kişinin kendisidir. Bu yüzden, ortaya çıkacak ürünü kullanacak olanın da fikirlerini almak gerekir. İşi yapan kişiler, genellikle yetki açısından düşük seviyede olduklarından çoğu zaman proje yöneticisi veya müşteriyi temsil eden yönetici bu detayı görmez ve son kullanıcı düşünmeden bir ürün ortaya çıkarırlar. Sonuçta ne yazık ki ortaya çıkan ürün ihtiyaçlara karşılık vermemektedir.
  • Müşteriyi de proje planlamaya, takip süreçlerine dahil etmek çok önemlidir. Bir proje ekibinin planı tek başına yapması yerine müşterinin desteğini alarak, yapması, projenin daha fazla sahiplenilmesini sağlar, katılımı artırır.
  • Projenin başarısı sadece projeyi yürüten ekibin başarısı olarak değil, müşterinin de başarısı olarak lanse edilmelidir. Yine ortaya çıkan ürünün müşteri tarafından sahiplenilmesi ve hatta etkin olarak kullanlımasını sağlar.

——————-o————————

Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun.

Tipi

Chicago “Çalışkan Kent” diye ün yapmıştır; özellikle belediyede hemen her türlü iş zamanında yapılır, çöpler düzenli toplanır, caddeler iyi temizlenir ve diğer belediye işleri savsaklanmaz. Şubat 1978’de Chicago şiddetli bir kar fırtınasına yakalandı. Kentin kar sorumlusu işlerin altından kalkamadı diye eleştirildi.

Efsanevi Belediye Başkanı Richard J. Daley’in ölümünden sonra yerine geçen Michael A. Bilandic hava koşullarının ani değişimiyle kentin bir daha böyle kötü bir sürprize yakalanmamasını sağlamak konusunda kararlıydı.

Nisan 1978’de Bilandic bir komisyon kurarak benzer bir durumda kar fırtınasıyla nasıl mücadele edileceğinin bir planının çıkarılmasını istedi. Komisyonun başkanlığına getirilen avukat Kenneth Sain deneyimli bir yerel yöneticiydi ve 1977’deki istifasına kadar Daley ve Bilandic’le birlikte çalışmıştı. Bir dizi araştırmadan sonra Sain kentin karla mücadelesini yapacak yeni firmasının seçildiğini ilan etti; uzun yıllardır bu işi yapan Barton-Aschmann Asociates yerine başka bir firma ile anlaşma yapılmıştı.

Aralık ayının ilk günü Chicago’ya yağan kar yaklaşık 30 santimetreyi bulmuştu. Sonra kar yağışı daha da arttı ve kar kalınlığı bazı bölgelerde 45 santimi geçti. Tam o sıralarda, 23 Aralıkta da komisyon 23 sayfalık son raporunu yayımladı ve belediye firmaya 90 bin dolar ödeme yaptı. Rapor güya bazı önlemler ve malzeme alımını içeriyor ve karla mücadele açısından izlenecek yeni politikalar öngörüyordu. Caddeler ve meydanlar hızla temizlendi ve karla nasıl başa çıktık diye herkes sevinçle birbirini kutladı.

Yılbaşı gecesi yine kar yağdı ve kalınlığı 30 santimi bulunca kentin sorunları da yine baş gösterdi. Temizlik ve Sağlık Müdürü Emmit Garrity yönetimindeki çalışmalar ciddi eleştirilere maruz kaldı, çünkü karla mücadele programının öngörüleri çerçevesinde yollardaki araçların çekilerek karın temizlenmesi bir haftayı bulmuştu. Çalışmalar en sonunda tamamlanmıştı ama bu arada 12 Ocak günü de kentin tarihindeki en büyük kar fırtınası kapıya dayanmıştı.

14 Ocak 1978 tarihli Chicago Tribüne gazetesinin manşeti “TİPİ…” idi. Son üç gün içinde kente yağan karın kalınlığı 70 santime yaklaşmıştı. Şiddetli kar yağışı, soğuk ve hızı saatte 80 kilometreyi aşan rüzgar kentteki yaşamı felç etmişti. Uluslararası O’Hare Havaalanı kapandı ve kent içi trafik durdu.

Olağanüstü durum ilan eden Belediye Başkanı Bilandic arabaların yollardan çekilmesi çağrısı yaptı. Arabaların okulların bahçelerine ve park alanlarına çekilmesini isteyen Blandic karların temizlenmesi için yolların boşaltılması gerektiğini belirtiyordu. Belediye başkanının istekleri polis tarafından zorla uygulanacak ve yollarda bırakılan arabalara ceza kesilecekti.

Ancak Bilandic’in park alanı olarak kullanılmasını önerdiği 103 yerden çok azı karlardan temizlenmiş ve halkın kullanımına uygun durumdaydı. Arabalar kar tepelerinin altında kalmış ve kar temizleme makineleri caddelerden geçemediği için yan sokaklar iyice kardan geçilmez duruma gelmişti. Park alanlarıyla ilgili kendisine yanlış bilgi veren görevlileri cezalandıran Bilandic halktan özür diledi.

Ayrıca yollardaki karla başa çakacak miktarda araç da yoktu. Çevredeki kentlerden araç ve personel yardımı istendi. Yardım çağrısına Quebec’ten bile yanıt geldi ama Chicago’daki görevliler kendilerinin kullanılmadığını iddia ettiler. Hiçbir şey yapmadan saatte 57 dolar para alıyorlardı. İşlerine arabalarıyla gidemeyen halk toplu taşım araçlarına yöneldi. Otobüs sistemi de özel arabalardan daha iyi durumda değildi. Caddelerin birçoğunda ancak bir şeritten trafik işleyebiliyordu.

Otobüs tarifeleri bir kenara bırakıldı, üç saate kadar gecikmeler meydana geliyordu. Trenler düzensiz de olsa çalışıyor ama sık sık sorun çıkıyordu. Kentteki raylı sistem de felç olmuş, onlara elektrik sağlayan sistem de göçmüştü. Gerekli bakım yapılmadığı ve ihtiyaç duyulan malzemeler daha önce sağlanmadığı için zaten iki hat daha önceden iptal edilmişti. En sonunda tek bir hattın kardan temizlenmesi becerilerek kısmen hizmete sokulması başarıldığında kar fırtınası da hafiflemişti. Ama bu arada kentteki kar kalınlığı da iki metreyi geçmişti. Yaşlılar evlerinde hapis kaldılar.

Karda yürümeye çalışan birçoğu kayarak düşmüş ve sakatlanmıştı. Çöp toplanması durmuştu. Ayın son günü geldiğinde kentin merkezi ve çevresi hala kardan temizlenememişti. Belediye Başkanı Bitandic karla mücadelede yardıma ihtiyacı olanlar için bir telefon hattı kurmak istedi ama 5.5 milyon nüfus için elinde sadece bir numara vardı. Belediye Başkanının kurduğu komisyon o kadar laf üretmişti ama kent tipiyle başa çıkacak gibi görünmüyordu.

Tüm bunlar olurken Bilandic çeşitli radyo ve televizyon programlarına çıkarak halkı sakinleştirmeye ve yapılabilecek her şeyin yapılmakta olduğuna ikna etmeye uğraşıyordu. Editörlere gönderilen ilk mektuplar kara yenik düşen kentte belediye başkanının istifasını istiyordu. 19 Ocakta halk Sain komisyonunun hazırladığı planı görmek istedi.

İstemeden de olsa belediye planı basına verdiğinde kıyamet koptu; 23 sayfalık raporda genel hatlarıyla bir şeyler söyleniyor ve ardından da çalışanlar işverenlerinin emirlerine uygun davranmalı, karla mücadele sorumlularıyla ilişki kurulmalı gibi çok basit öneriler ve bazı formların nasıl doldurulacağını gösteren örnekler yer alıyordu.

Karları eritmek için tuz atılacak ve temizlenecek güzergahları gösteren 184 harita vardı ama belediye bu haritaların komisyon tarafından yapılmadığını zaten daha önce belediyedeki uzmanlar tarafından yapılmış olduğunu açıkladı. Rapor ne belediyenin park alanlarını belirtiyordu, ne de alınması gereken yeni makinelerden söz ediyordu.

En ciddi suçlama ise Anthony Mazza adında bir kar işçisinden geldi; Mazza komisyon raporunun kendisinin 1973’te hazırladığı master tezinin bir kopyası olduğunu iddia ediyordu. Tüm rapor tam bir rezaletti ve Belediye Meclisi Kenneth Sain’e ödemeyi durdurmaya karar verdi. Ancak bu noktada Sain ile Belediye Başkam Bilandic arasındaki işbirliğinin ve anlaşmanın sadece bundan ibaret olmadığı açığa çıktı.

Emniyet örgütünün bomba ve kundakçılıkla uğraşan bölümünün de yeniden düzenlenmesi için hazırlatılan bir rapor daha vardı. Bir üçüncü rapor da polis ve itfaiye arasındaki işbirliğinin nasıl olması gerektiğini ele alıyordu. Sonuçta toplam olarak Sain belediye için 9 rapor hazırlamış ve karşılığında 242 bin dolar almıştı. Tabii skandal Bilandic’i güç durumda bıraktı ve itibarı zedelendi.

Şubatta yapılan aday belirleme toplantısında Demokrat Parti içindeki rakibi Jane Byrne karşısında kaybetmesi için iki hafta önce yaşanan felaketin ve rezaletin hatırlatılmasına bile gerek kalmadı. Böylece 1978 kışında Sain ve şirketinin karla ilgili olarak Chicago’da yaptığı en etkili iş Belediye Başkanı Michael Bilandic’i karın içine gömmek olmuştu.

 

Risk Yanıt Planlarının Oluşturulması

Risk Yanıtlarının Planlanması, fırsatları çoğaltmaya ve proje hedeflerinin karşı karşıya olduğu tehditleri azaltmaya yönelik seçenekleri ve eylemleri geliştirme sürecidir. Bu süreç, Niteliksel veya Niceliksel Risk Analizinin Yapılması sürecinden sonra yürütülür.

Süreç, üzerinde anlaşılan ve finanse edilen risk yanıtlarının her biri için, sorumluluk üstlenecek bir kişinin (“risk yanıtı sahibi”) belirlenmesini ve atanmasını da içerir.

Risk Yanıtlarının Planlanması sürecinde, riskler önceliklerine göre ele alınır ve gereken kaynaklar ve aktiviteler, bütçeye, zaman çizelgesine ve proje yönetimi planına eklenir.

Neye İhtiyacımız Var? (Girdiler)

Risk Listesi

Risk Yönetim Planı

Nasıl Yapılır? (Araç ve Teknikler)

Tehditler için kullanılabilecek stratejiler;

  • Kaçınma
  • Devir
  • Azaltma
  • Kabul Etme

Fırsatla için kullanılabilecek stratejiler;

  • Yararlanma
  • Paylaşma
  • Geliştirme
  • Kabul Etme

Ortaya Ne Çıkar? (Çıktılar)

Bu çalışmanın sonunda projedeki risklere karşılık geliştirilecek stratejiler belirlenmiş olur.

Proje Yönetim Planı detayında kapsam, zaman çizelgesi, bütçe, kalite planları, insan kaynağı ihtiyacı, iletişim ve/veya tedarik gibi bütün bilgi alanlarında tekrar güncellemeler yapmak gerekebilir.

Niteliksel Risk Analizinin Yapılması – PMBOK

Risklerin, projeyi tehdit etme derecelerini ortaya çıkarmak amacıyla yapılan bir analizdir. Bu analizi yapmak kolay ve kısa süren bir çalışma gerektirir fakat çıkan sonuçlar projenin maliyetinin artışını veya zamanının ne kadar gecikeceğine dair bir sonuç  vermez. Bu yüzden, risklerin tehdit ölçümlemesine göre büyükten küçüğe sıralanması için kullanılır.

Neye İhtiyacımız Var? (Girdiler)

Risk Listesi

Risk Yönetim Planı

Kapsam Bildirimi

Nasıl Yapılır? (Araç ve Teknkler)

Aşağıdaki gibi bir matrise ihtiyacınız var.

images-7

Ortaya Ne Çıkar? (Çıktılar)

Risk listesinde yer alan bütün riskleri aldıkları puanlara göre yukarıdan aşağıya sıralırsınız ve risk listesi güncellenmiş olur.