18- Sprintin Detaylı İncelemesi

Bir sprint, potansiyel olarak sunulabilir bir ürün artırımının oluşturulduğu, bir ay veya daha kısa bir süreye sahip zaman kutusudur.

Sprintlerin yapısında şu mantık esastır. Önümüzdeki 1 ay içinde ne yapacağımızı düşünmek mi daha kolaydır, yoksa bütün bir sene içinde yapılacaklarınızı düşünmek mi? Tabii ki, kısa vadeli bir plan yapıp, sonucu gördükten sonrasını tekrar planlamak çok daha kolaydır. Bu sayede, planlama için ayırdığınız çaba da daha az olacaktır.

Sprintin amacı, Scrum takımının belirli bir hedefe odaklanmasını sağlamaktır. Sprintler, küçük de olsa, bir şeyi başarmak için kullanılır. Ekibin dikkatinin dağılmasına izin vermeden ve kesinti yaşamadan proje hedefine odaklanmalarını sağlar.

Bir şirkette, aynı anda yürüyen farklı projeler olduğunu varsayın. Ekip üyeleri, gün içinde bu farklı projelere dağılmış durumdayken, ortaya çıkan herhangi bir sonuç olmayacaktır. Scrum yaklaşımında, ekip üyeleri tek bir projeye odaklanır ve en azından, küçük de olsa, bir değer üretmek için çalışırlar.

Özetle, çevik yaklaşımlar, işlere başlamaktan ziyade bitirmeye odaklanır. Sprintleri çok küçük projeler olarak görebilirsiniz. Böylece, küçük zaman aralıklarında, müşterinin geri bildirimde bulunabileceği veya doğrudan kullanabileceği sonuçlar ortaya çıkarmak mümkün olacaktır.

Sprint esnasında Scrum takımı, baştan düşünmedikleri şeyleri fark edebilir. Diğer ifadeyle, Scrum Takımı, sprint hedefinin beklediklerinden daha büyük olduğunu anlarlarsa, ürün sahibi ile müzakere ederek, kapsamı azaltabilir, fakat kaliteden asla ödün veremezler. Kapsamın azalması, yeni fark edilen içeriklerin sonraki sprintlerde yapılmak üzere, ürün birikim öğesine eklenmesi anlamına gelecektir.

Benzer bir durum, Sprint süresi için de geçerlidir. Sprint süreleri, 1 aydan uzun olmayacak şekilde belirlenmelidir. Pratik uygulamada, sprint süreleri genellikle 2 hafta olarak tercih edilir. 2 haftalık döngülerle, uygulamaya konulma potansiyeli olan çıktılara ulaşmak, proje içinde bir rutin oluşturulmasını kolaylaştıracaktır.

Eğer sprint hedefinin, beklenenden daha büyük olduğu anlaşılırsa, sprint süresi uzatılmaz. Artan kapsam içeriği, sonraki sprintlere aktarılmak üzere ürün birikim öğesi olarak kaydedilir.

Sprint süresinin 2 hafta olması zorunlu değildir. Farklı sprint süreleri, proje boyunca kullanılabilir. Scrum ekibi ve ürün sahibi arasındaki müzakereler çerçevesinde, sprint süresine karar verilebilir.

Bununla birlikte, büyük bir projede farklı Scrum takımlarının, farklı sprint süreleri kullandığını düşünün. Birbirine entegre edilmesi gereken çıktıların, farklı zamanlarda üretilmesi proje ilerlemesinde düzensizlik yaratacaktır. Buna karşılık, ekiplerin ortak bir sprint süresi üzerinde anlaşarak sprintleri yürütmeleri, ekipler arasında senkronize çalışma şekli yaratacaktır.

Bir Proje Örneği

Aşağıda iki video var. Videoların çekildiği mekan aynı. Fakat ilki bina içinde olduğu görülürken, ikincisi Alp Dağlarında çekilmiş izlenimi yaratıyor.

Yer aslında Paris’de Grand Palais (Büyük Saray) binası. – Binayı anlatan ayrı bir video da en altta yer alıyor.

İkinci videonun çekildiği proje için 265 ton kar taşındığını ve ayrıca erimemesi ve stoklama maliyet düşük olsun diye çekimin yapılacağı andan saatler öncesinde taşınmaya başlaması önemli ayrıntılar.

Ayrıca dağların içinde bir kasabada çekim yapıldığı izlenimi veren arka fonun tasarımı, ağaçlar, sokak lambaları gibi detayların tasarımı ve o mekana yerleştirilmesi de projenin önemli iş paketleri arasında.

İşini Severek Yapmak ve Değer Katmak

İşimi çok seven bir insanım. Proje Yönetimi, MS Project ve PMP Eğitimi vermekten büyük zevk alıyorum.

Bütün enerjimi de bilgi birikimi farklı kanallardan yaymak için harcıyorum.

Baştan beri neler yaptım diye şöyle bir düşününce uzun bir liste çıkıyor ortaya:

  • Şu anda içinde bulunduğunuz web sitesi: gokremtekir.com,
  • Onlarca eğitim içeriği ve 1000’lerce sayfalık sunum dosyaları
  • “Hayatımız Proje” Adlı 500 sayfalık bir kitap,
  • Udemy.com’da 15 civarında eğitim içeriği,
  • Udemy’de 4 farklı eğitmenin içeriğine destek çalışması ki bu eğitimler de şu anda aktif ve oldukça fazla öğrencisi olan eğitimler.
  • Proje Yönetimi üzerine Podcastlar – Soundcloud.com,
  • Proje Yönetimi Sohbetleri adı altında Youtube.com’da videolar,
  • Linkedin – Twitter – Tumbir üzerinde 100’lerce paylaşım ve etkileşim.
  • Google Classroom ile Online PMP Eğitimleri
  • Quizziz.com üzerinden deneme sınavları – Eğitimlerimde halen kullanıyorum.
  • Patreon.com/projeyonetimi ile videolarımıza aylık üyelik imkanı ve üniversite öğrencilerine Proje Yönetimi konusunda destek çalışmalarına başlayacağız.

Yaptığım ama şu anda aktif olmayanları da saymam gerekirse;

  • Ibooks üzerinden okunabilen Proje Yönetimi kitabı. Türkiye pazarı olmadığı için yayınlayamadım.
  • IOS ve Android ortamında çalışan “GokremTekir” adlı mobil uygulamam. Şu an aktif değil.
  • Eğitmen arkadaşlarıma askere gitmeden önce eğitim içeriklerini anlattığım video kasetlerim. Hala saklarım 2006 yılının ortasında hazırlamıştım.

Bütün bu saydıklarımı yaparken asla bu işten ne kadar kazanırım diye düşünmedim. Sadece yapmak istediğim için yaptım. Her birini yaparken çok büyük zevk aldım. Eğlendim, sonuçlarını görünce (başarısız bile olsa) beni mutlu etti.

Kesinlikle yanlışlarım oldu. Bana zaman ve para kaybettiren pek çok çalışmanın içine girdim fakat her yaptığım işten bir detay öğrendim.

Her şeyden önce aynı hataları tekrar etmemeyi öğrendim.

Yaptıklarım çok mu mükemmel. Tabi ki hayır. Her şeyin mükemmel olması imkansız, zaten. Ama birileri beğenmezse beni ayıplar mı acaba, diye de düşünmedim. Yanlışlarımı yakaladıkça düzeltmeye gayret ediyorum.

Burada vurgulamak istediğim noktaya lütfen dikkat: Ben her sabah bir sınıfa girer, 6-7 saat proje yönetimini (internetten bulduğum sunumlarla) anlatır, daha sonra da hiç bir şey yapmayıp, zamanımı geçirebilirdim. Fakat yaptığım işe değer katmak için ve benim ulaşamadığım insanlar da bilgimden yararlansın diye düşünerek, bilgimi internet ortamına taşımaya gayret ettim. Peki, şimdi çok mu para kazanıyorum? Kesinlikle hayır ama birileri beni dünyanın bir başka köşesinden takip ediyor, mesaj atıyor, bir şeyler soruyor, ben de kendisine yardımcı olduğum an bütün bu uğraşlarıma değdiğini hissediyorum.

Netflix’de “Touch” diye bir dizi vardır. Kendimi oradaki herhangi bir karakter gibi görüyorum, bazen. İzlemenizi kesinlikle tavsiye ederim. (Bütün insanlar bir şekilde birbirlerine bağlılar, aslında)

İşte, genç arkadaşlarımızı getirmek istediğim nokta şudur: “Yaptığım işe nasıl ek değer katabilirim?” diye lütfen düşünün. Bu, çalıştığınız şirketteki işiniz için de olabilir veya bir hobinizi insanlarla paylaşmak da olabilir. Yeter ki zevk alarak yapacağınızdan emin olun. Önceliğiniz para kazanmak olmasın. Bunu yapmaya değer mi, ben bundan ne kazanırım ki diye sorduğunuzda kaybedersiniz çünkü önce siz bir değer üreteceksiniz ki o ürettiğiniz değer daha sonra size para veya zaman olarak geri dönsün.

Gençlerimize bu kadar nasihat vermek yeterli. Bilinçli gençlerimiz kendilerine değer katacak şeylerin zaten farkında. Yeter ki hakları yenmesin, kimse emeklerini çalmaya kalkmasın.

Diğer yandan gençlerimizi daha fazla bilgiyle donatmak ve deneyimlerimizi onlara aktarmak hepimizin sorumluluğundadır.

Ben ve Savaş ŞAKAR, başarılı üniversiteli gençlerimizi Proje Yönetimi, MS Project gibi eğitimlerimize ücretsiz olarak çağırıyoruz fakat tahmin edileceği üzere 2 veya 3 günlük eğitimlerde salon kirası, eğitimen ve doküman masrafları gibi maliyetler ile karşılaşıyoruz. Bu yüzden destek verebildiğimiz öğrenci sayısı da çok yüksek olmuyor.

Eğer siz de bu maliyetler için aşağıdaki link üzerinden gönlünüzden koptuğu kadarıyla destek verirseniz, sizin aracılığınız ile başarılı üniversiteli gençlerimize daha fazla destek vermemiz mümkün olacaktır.


Sosyal sorumluluk projemize katılmak ister misiniz? www.patreon.com/projeyonetimi

Buradan elde edilen gelirin tamamını üniversite öğrencilerine Proje Yönetimi ve Microsoft Project eğitimlerimizi ücretsiz sunmak amacıyla kullanacağız ve destek verenlere düzenli olarak bilgi vereceğiz.