Türkçe PMP Sınavı

26.06.2009 itibariyle Türk Telekom (Ankara) bünyesinde Proje Yönetimi eğitimlerine başladım. Eğitimin ardından, Proje Yönetimi’nin kuurm içinde gelişmesine önderlik eden Program ve Proje Yönetimi Direktörlüğü Başkanı Kamil Yılmaz Bey’in de odasında kısa bir toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantı esnasında PMBOK 2008’in Türkçe olarak basılmış halini görme imkanı buldum. Türk Telekom, ülkemizde Proje Yönetimi bilncinin yaygınlaşması amacıyla önemli adımlar atıyor.Hem kendi içinde hem de çevresinde değişiklik süreçlerini başlatıyor ve takip de ediyor.

Kamil Bey, ayrıca, pek çok kişinin merak ettiği PMP Sınavının Türkçe olması konusunda ise somut olarak atılan adımlardan bahsetti. Son durum itibariyle, 2010 yılından itibaren PMP’lik sınavının Türkçe yapılabileceğine dair PMI’dan resmi onayın geldiğini öğrendim. Bununla birlikte, sorular PMI tarafından hazırlanacak fakat referans alınacak doküman, Telekom tarafından yayınlanacak PMBOK olacak.

Son bir bilgi daha, henüz tasarı aşamasında olduğunu tahmin ettiğim kaynağını veremeyeceğim bir haber. Kamuda Proje Yönetimi üzerine yeni bir kanun çıkıyor. Çıkacak kanuna göre belirli bedelin üzerindeki projelerin yönetilmesinden sorumlu olacak kamu personelinin ve tedarikçi firmadaki Proje Yöneticisi’nin  PMP veya PRINCE 2 sertifikasına sahip olma zorunluluğu geliyor. Baştan da belirttiğim gibi kesin değil, sadece bir duyum.

Bu gün kendimi gazeteci gibi hissettim. Demek ki hergün Ankara’da olsam neler yazacağım. 🙂

Proje Başlangıcında Kilit Süreçler

baslatmaHangi sektör olursa olsun bütün projelerin özelliklerinde bir takım ortak noktalar vardır. Özellikle bir projenin başlama sürecinde Üst Yönetim, Proje Yöneticisi, Takım Üyeleri, projenin hedeflerini, sonda ulaşacakları sonuçları düşünerek, başlarlar. Bu yüzden, ekibin adrenalin seviyesi başlangıçta yüksek ve hedefe odaklı çalışmaya motive olmuş durumdadır.

Sonra sonra, neden ekibin adrenalini düşmeye başlar? İşte bu yazıda, heyecanla başlanan bir projenin, daha başlangıcında heyecanın neden dağıldığını kısaca inceleyelim.

İş Stratejileri ile Uyum Sorunu: İlk başta yapılması düşünülen bir projenin belirli bir süre sonra kurumun stratejik hedefleriyle örtüşmediği farkedilirse, bu durum, projenin durdurulmasına sebep olabilir. Bu çerçevede, proje seçim yöntemleri mutlaka kurumun stratejik hedeflerini gözönüne alacak şekilde tasarlanmalıdır.

Müşteri Desteğinin Kaybolması: Talebin yapan iş birimi, projenin ilk aşamalarında kendilerine düşen faaliyetleri zamanında yapmazlar ise veya özellikle gereksinimlerin belirlenmesinde Proje Yöneticisi’ne gerekli desteği vermezler ise proje daha başlamadan, bitmek zorunda kalabilir. Eğer gereksinimler tam netleşmeden Proje Yöneticisi bir takım varsayımlara dayanarak, projeyi devam ettirirse, çıkan ürünün kalitesinde önemli problemler olacaktır. Bu da kimsenin üstlenmek istemeyeceği başarısız projeler listesinde yerini alacaktır.

Kaynak Eksikliği: Proje Yöneticisi, projesi için gerekli olan insan, makina, malzeme vb. ihtiyacını ortaya çıkarır. Her ne kadar kaynak açısından üst yönetimden teyid alarak, proje başlasa da zaman içinde o gerekli kaynaklar Proje Yöneticisi’ne sunulmayabilir. Bu da aktivitelerin gecikmesine ve hatta projenin tamamen rafa kaldırılmasına sebep olabilir.

Ortak Hedefler Üzerine Mutabakat Sağlayamamak: Projeye katılan farklı iş birimlerinin projeden beklentileri de farklı olabilir. Eğer, ortak bir hedef belirlenenmemiş ise proje de bir noktada kilitlenecektir. Bu problem için “Proje Taraflarının Analizi” oldukça işe yarayan bir yöntemdir.

Liderlik ve Koordinasyon Eksikliği: Bir proje ekibi ilk kurulduğnda ortak hedeflere odaklanmak kolay değildir. Ortak beklentileri oluşturmak ve birimler arasında koordinasyonu sağlamak Proje Yöneticisi’nin sorumluluğundadır. Eğer, proje tarafları koordinasyon veya iletişim de bir aksama görürlerse, projeye verecekleri desteği azaltırlar.

E-Learning Projeleri Artık Çok Kolay

myudutuOkulda anlattığınız konuları daha sonra öğrencilerinizle elektronik ortamda paylaşmak istiyorsanız veya şirketinize yeni alınan bir personelin oryantasyon eğitimimi elektronik ortamda yapılmasını istiyorsanız, bu artık ücretsiz olarak mümkün.

Kendi sesinizi, konuyla ilgili fotoğraf ve videoları kolayca ekleyebilir ve e-learning hazırlayıp, kendi sitenizden veya CD’lere yükleyerek, bu eğitimi paylaşabilirsiniz.

Hatta bu sistem Türkçe. www.myudutu.com

Konu sonlarında isterseniz, eğitime katılanları farklı biçimlerde öğrenme düzeylerini de sorgulayabilirsiniz.

Önce basit bir iki deneme yaparak, kullanımı öğrenmenizi tavsiye ederim. Aslında çok basit ama detaylı formlar mevcut. Daha sonra ayrıntılı bir e-learning için ne kadar efor ayıracağınızı mutlaka planlayın. Buna karşılık bu yöntemle elde edeceğeniz kazançları belirleyin. Eğer Fayda/Maliyet analizi yapmadan bu sürece girerseniz, zararlı çıkabilirsiniz çünkü Türkiye’de elektronik olarak öğrenmeye pek sıcak bakmıyoruz. Klasik yöntemi (bir eğitmen anlatır, öğrenci dinler) daha fazla tercih ediliyor. Araştırmaya, okuyarak, öğrenmeye alıştırılmadığımız için e-learning için yapılan yatırımlar ne yazık ki çoğu zaman bışa gidiyor.

Aktivite Kaynaklarını Tahminleme – PMBOK

Bu süreçte her bir aktivitenin başarıyla tamamlanabilmesi için gerekli olan insan, makina, malzeme kaynaklarının tahmin edilmesi işlemi gerçekleştirilir.

Bir projenin en başında birey olarak özellikle insan kaynağı belirlenemeyebilir. Bu yüzden özellikle insan kaynakları açısından hangi aktivitede hangi beceride insanlar gerektiği düşünülerek, plan yapılır, daha sonra ilgili departman yöneticilerinden gelen kaynak tahsisiyle birlikte bireyler netleşecektir.

Neye İhtiyaç Duyarız?

Aktivite listesi ve potansiyel kaynakların yoğunlukları (başka projelerde görevli olup, olmadıkları) bu süreç için en önemli girdilerdir.

Bunun yanısıra şirket içinde önceden tanımlı olan rol ve sorumluluklar hangi aktiviteyi kimin yapacağı yönünde işimizi kolaylaştırır. Örneğin, satın alma faaliyetleri, doğal olarak, Satın Alma Departmanı tarafından yapılacaktır.

Aktivite Kaynaklarını Tahminleme Nasıl Yapılır?

İlgili Departmanların Yöneticilerinin veya çekirdek ekibimizde bulunan departman temsilcilerinin desteğiyle hangi faaliyetin kimler tarafından yapılacağı tahmin edilmelidir.

Sektöre ait basılı dokümanlar bazı faaliyetler için ne kadar kaynak gerektiğine dair bilgileri içerebilir. Örneğin bir makinanın üretim kapasitesi, üretici firma tarafından standart olarak yayınlanmıştır.

Akitiviteleri daha detaylandırarak, yapılan tahminler daha gerçekçi olacaktır. Bu çerçevede detay seviyesini açmak bir teknik olarak, düşünülmelidir.

Son olarak, Proje Yönetimi yazılımları da geçmişteki projelere dair veriler tutacağından gelecekteki projelerin kaynak tahimnlemesinde yardımcı olacaktır.

Ortaya Ne Çıkar?

Aktivitelerin Kaynak İhtiyacı: Yukarıdaki yöntemleri kullanarak, her bir aktivitenin ihtiyacı olan kaynak gereksinimi ortaya çıkacaktır.

Kaynak Ayrışım Yapısı: Proje içinde kullanacağımız kaynaklara dair bir kategorize etme işlemi ile ihtiyacımız olan kaynakları sınıflandırmak mümkündür. Böylece bu projede, iş gücü, makina, malzeme, tedarikçi şeklinde kategoriler oluşturup, kaynakları bu kategoriler altında toplamak genel bakışı kolaylaştıracaktır.

Proje Ofisi Hakkında Yapılan Araştırma Sonuçları

Bu yazımda Proje Ofisi kuran kurumlarla ilgili 14 farklı ülkede 249 katılımcı ile yapılan bir araştırma sonuçlarını paylaşmak istiyorum.

%72’si Proje Ofislerinin stratejik açıdan kurumlarına değer kattığını söylüyor.

%90’dan fazlası kurumun bütün projelerinin Proje Ofisi tarafından takip edilebilmesini sağlayacak şekilde yapılandığını belirtiyor. Bu çerçevede, yeni proje seçiminde, varolanların devam etmesi, durdurulması veya ertelenemesi konusunda üst yönetime destek niteliğinde karar vermede yardımcı da olmaktadır, diyenlerin sayısı da benzerlik gösteriyor.

Araştırmaya katılanların %40’ı Proje Ofisi’ni 3 yıldır kullanırken, %35’i 5 yıldan daha uzun süredir, Proje Ofisi’ne sahip.

Araştırmaya katılanların

  • %17’si herhangi özel bir Proje Yönetimi yazılımı yerine Excel kullanmakta,
  • %26’I Microsft Project/Server kullanarak, projelerini takip etmekte,
  • %12’si kendi oluşturdukları yazılımı kullanmakta,
  • %45’si de farklı yazılım veya sistemler kullanarak projelerini takip etmektedirler.

Proje Ofisi’ni Kurum Geneline Tanıtmak ve Etkinleştirme Adımları

Bir Proje Ofisini kurmak diğer organizasyon yapılarını kurmakla benzer süreçlere sahiptir fakat kurum içinde diğer birimlerin oluşturulmasına göre daha fazla tepki çeker.

Proje Ofisi’nden öncelikle beklentileri kısa, orta ve uzun vadede tanımlamak gerekir. Proje Ofisi’nin kurulmasının hemen ardından kurum içindeki tüm projelerin merkezi bir yerden yönetileceğine inanmak ve böyle bir beklenti içine girmek, üst yönetimi hayal kırıklığına uğratır. Bu yüzden kısa, orta ve uzun vadede, Proje Ofisi’nin üstleneceği rol, sorumluluk alanları ve yetki düzeyi, çalışma şartları ve alanları belirlenmeli ve bu süreç baştan sona bir proje olarak ele alınmalıdır.

Proje Ofisi Tipleri yazımdaki ifadelerden yararlanarak, Proje Ofisinden beklentilerinizi belirleyiniz.

Proje Ofisi’nin kurulması ve diğer birimler tarafından kabul görmesi için öncelikle Proje Ofisi’nin kendisini kanıtlaması gerekmektedir. Eğer diğer birimleri Proje Ofisi’nin kendileri için faydalı olacağını görürlerse daha fazla destek verecekler ve zamanla da Proje Ofisi’nin yetkilerinin artırılmasını kabulleneceklerdir.

Bu çerçevede Proje Ofisi, kurum içindeki farklı Proje Yöneticilerine özellikle ilk aşamalarda aşağıdaki konularda destek olmalıdır.

  • Arşiv tutma ve arşiv bilgilerini Proje Yöneticileri ile paylaşma.
  • Kurumun farklı birimlerden yapılan projeleriyle ilgili haber kaynağı olma ve ilerlemeleri, elde edilen kazanımları, kurum geneline tanıtma.
  • Proje Yönetimi üzerine eğitim almak isteyen kişilere destek olma.
  • Proje yarışmaları düzenleyerek, konuya ilgi uyandırma.
  • Benzer sektörlerdeki uygulamalar hakkında Proje Yöneticileri’ni bilgilendirme
  • Proje Yönetimi metodunu oluşturma ve bunu tüm proje paydaşlarına aktarma
  • Proje Yönetimi yazılımları hakkında kuurm genelinde bilgi merkezi olma ve insanların yazılımları pratik kullanabilmesi için destek olma

Bu ifadelerden da anlaşılacağı gibi Proje Ofisi kısa ve orta vadede Proje Yönetimini kurum içinde sevdirmek zorundadır. Eğer daha başlangıçta diğer departmanlara “bütün projeler bu Ofis tarafından yönetilir” şeklinde zorlayıcı bir dayatma gelirse, olumsuz yönde tepki doğar ve mevcut ilerleyen projeler bile durma noktasına gelir.

Orta ve uzun vadede Proje Ofisi’ne olan güven artacaktır, bu sayede de, projelerin performansı, ortak kaynakların Ofis tarafından paylaştırılması, projelerin önceliklendirilmesi, master planın takibi gibi ekstra yetkiler de  Proje Ofisi’ne kolaylıkla verilebilecektir.

(Resim “ne alaka!” diyebilirsiniz. Çok hoşuma gitti. “Bir kurdeleyi aynı anda en fazla kaç kişi kesebilir ki” diye geçende aklıma gelmişti. Haberlerde görüyordum, eskiden bu kurdeleleri hep bir kişi keserdi, şimdi o kurdelenin arkasında bir sürü adam dikiliyor

Keramet ne Kavukda, ne Yazılımda…

imgres-1Nasrettin Hoca’ya bir komşusu Farsça mektup getirmiş. “Hoca Efendi, senin okuman yazman vardır, şunu bir okuyuver”  demiş. Hoca, mektuba bir düzden bakmış, bir tersten fakat okumak ne mümkün. Utana, sıkıla mektubu “okuyamayacağım” deyip, komşusuna geri uzatmış. Komşusu da “eh Hoca Efendi, başındaki kavuğundan utan” deyince, Hocamız da kavuğu çıkarıp, adama uzatmış “keramet kavuktaysa al sen başına tak da oku bakalım” demiş.

1990’larda yoğunlaşan ERP yazılımları kurumlara çoğu zaman sihirli bir değnek olarak tanıtıldı. Daha süreçlerini bile çıkaramamış hatta yasal mevzuatların bile tam oturmadığı bazı sektörlerde yapılan ERP Projeleri verimsiz bir araç olarak rafa kaldırıldı.

Peki, bu yaşanan derslerden neler öğrenildi. Çevremdeki gelişmeleri Proje Yönetimi açısından gün gün takip ediyorum. Proje Yönetimi bilincinin oturmadığı pek çok şirket, rakip firmada kullanılmaya başlandı diye bazı PY Yazılımlarına çok yüksek bedellerle satın alıyorlar. Aynı ERP Programı satın alımındaki benzer davranışlar sergileniyor. Yine büyük beklentiler, umutlar söz konusu… Sanki o Proje Yönetimi yazılımı gelecek ve bundan sonra bütün projeler zamanında ve bütçesinde bitecek, herşey kontrol altına girecek.

Proje Yönetimi felsefesi gelişmemiş ve şirket kültürü bu disiplini kabul etmiyor ise dünyanın en iyi yazılımı bile çare olmayacaktır. Önce kültürel gelişim için çaba harcayın sonra yazılım için para harcayın. Yani keramet Hoca’nın kavuğunda olmadığı gibi yazılımda da değildir.

Bölücü/Yıkıcı Takım Üyesi

Bir projeye Proje Yöneticisi olarak atandınız, diğer yandan önceden tanıdığınız ama hiç haz etmediğiniz birisi de proje takım üyesi olarak projenize atanmış. Biliyorsunuz ki bu kişi daha işin başında olumsuz tavırlarıyla hem sizin hem de diğerlerinin canını sıkacak. Her konuya olumsuz yaklaşıp, olumlu bir öneri de sunamayacak, bölücü/yıkıcı bir takım üyesi olarak projenizde sorun olacak.

Bu bölücü/yıkıcı takım üyesini yönetmek için ne ypamanız gerekir?

Sizleri ne kadar tatmin eder bilemiyorum ama ne yazık ki bu durumlar için 2+2=4 şeklinde bir formül yok. Zaten insan davranışları matematiksel olarak modellenemediği için bu işin uzmanları (psikologlar, sosyologlar) biz mühendislerin anlayamayacağı veya kabul edemeyeceği kadar yuvarlak sözlerle çözümler sunarlar. İşte aşağıda öneriler…

  • Empati kurun: Bölücü/Yıkıcı takım üyesinin neden olumsuz davrandığını anlamaya çalışın.
  • Köprü kurmaya çalışın: Etkin iletişim kurarak, kendisinin olumsuz karşıladığı kararlar hakkında onu ikna etmeye çalışın.
  • Bölücü/Yıkcı Takım Üyesinin amacını aydınlatmaya çalışın ki herkes O’nun kötü amacını ve gerçek yüzünü görsün ve diğer takım üyeleri bu kişiden etkilenmesin.
  • Daha yüksek motivasyon araçlarını kullanarak, Bölücü/Yıkıcı Takım Üyesini susturun. Konuşmaması ve ortalığı karıştırmaması için rüşvet verme yöntemini kullanın.
  • Kendisiyle birebir iletişim kurun ve ekibi demotive etmemesi için özel ricada bulunun.
  • Proje Yöneticisi olarak mutlaka bu kişiyi aktif olarak dinleyin. Her ne kadar bu kişiyi Bölücü/Yıkıcı Takım Üyesi diye adlandırmış olsak da farklı bakış açıları da projenin başarısı için gereklidir.
  • Cezalandırmak ile tehdit edin ve Bölücü/Yıkıcı fikirlerini duymak istemediğinizi, söyleyin.

Proje Raporları

Projeleri belirli fazlara bölerek, yönetimi ve takibi kolaylaştırmak mümkündür. Bu sayede bir sonraki aşamada yapılacak işlemler daha net görülebilir.

 Bir diğer yandan, projenin en başındayken, sonraki aşamalar için çok detaylı plan yapmakta her zaman anlamlı değildir. Süreçler yaşandıkça ve bir takım belirsizlikler ortadan kalktıkça sonraki aşamaları detaylandırmak planların daha gerçekçi olmasını sağlar.

Sonraki aşamaları planlayabilmek içinse bitirilen aşama ile ilgili önemli çıktılara ulaşmak gerekir. Böylece hem bir sonraki aşamaya geçip, geçmeyeceğinize karar verirsiniz hem de yapılacak işleri netleştirirsiniz. Aşama sonlarında ara ürün olarak mutlaka bazı çıktılar oluşacaktır ama önceden belirleyeceğimiz raporlar da  bize sonraki aşamada karşılaşacaklarımızla ilgili önemli ipuçları verir.

Aşağıdaki proje hayat döngüsünde hangi aşamada hangi bilgileri içeren raporların üretilmesi gerektiğine dair bir gösterim var. Kendi kurmunuzda aşamalarını tanımlayıp, benzer biçimde bir gösterim kullanırsanız, projenin aşamalarını ve çıktılarını anlamak daha kolaylaşacaktır.

asama-raporlari